Güneşin teninizde yarattığı his gibi mi? Sadece doğru güneş bakım ürünlerini seçtiğinizden emin olun.
Güneş ışığının tadını çıkarmak, sağlığınızı ve ruh halinizi iyileştirmenin harika bir yoludur.
Bununla birlikte, kısa bir süre için bile olsa ve doğal olarak koyu bir ten rengine sahip olsanız bile, güneş ışığına maruz kaldığınızda cildinizi korumanız önemlidir. Cilt koruması herkes için önemlidir, çünkü güneş ışınları cildiniz üzerinde kısa vadede ve özellikle uzun vadede, hatta yıllar sonra bile son derece zararlı etkilere sahip olabilir.
Peki cildiniz için en uygun güneş korumasının hangisi olduğunu nasıl anlarsınız?
İşte güneşin tadını doğru şekilde çıkarmak için bilmeniz gerekenler.
CİLT FOTOTİPLERİ VE GÜNEŞ BAKIM ÜRÜNLERİ: EN İYİ KORUMA ŞEKLİ
Fototipler, bir bireyin fiziksel özellikleri (etnik köken, göz ve saç rengi, bronzlaşma yeteneği) ile derilerindeki melanin miktarı arasındaki ilişkiyi tanımlar. Fototipinize bağlı olarak, daha yüksek veya daha düşük melanin seviyelerine sahip olabilirsiniz, yani güneş ışınlarından daha yüksek veya daha düşük doğal koruma seviyesine sahip olabilirsiniz.
Genellikle, her biri aşağıdaki tabloda belirtilen özelliklere ve güneşe maruz kalmaya tepkiye sahip altı fototip tanımlanır (Fitzpatrick ölçeği sınıflandırmasına göre).
Fototipiniz ne kadar düşükse, reaksiyon riskiniz o kadar yüksek olur ve dolayısıyla ihtiyacınız olan koruma düzeyi de o kadar yüksek olur. Aksine, daha yüksek bir fototipe sahipseniz, daha fazla miktarda melanin üretirsiniz, bu da cildinizin zaten daha fazla doğal korumaya sahip olduğu ve daha düşük bir koruma seviyesi seçebileceğiniz anlamına gelir.
Kesin fototipinizi tanımlamanız şart değildir.
Genellikle daha açık tenli olanlar daha kolay yanar, ancak bu her zaman böyle değildir. Koyu renk saçlı ve gözlü olanlar bile kolayca yanabilir; Öte yandan, daha açık ten rengine sahip bazı kişilerde güneşe karşı daha az tepki olabilir.
En uygun güneş bakımını seçmedeki en önemli faktör, cildinizin güneşe nasıl tepki verdiğini bilmektir. Nispeten kolay yanma eğilimindeyseniz, önerilen koruma düzeyi yüksekten çok yükseğe doğrudur, nadiren veya hiç yanmayanlar ise orta veya düşük koruma düzeyini tercih edebilir.
GÜNEŞ KORUMA FAKTÖRÜ
Güneş bakım ürünlerinin ambalajında SPF harflerinin yanında bir sayı görüntülenir. Aslında SPF, Güneş Koruma Faktörü anlamına gelirken, sayı bir ürünün güneş yanığının veya güneş eriteminin başlamasını önleme yeteneğini tanımlar. "Solar eritem" terimi, güneşe maruz kalmanın neden olduğu cilt kızarıklığına atıfta bulunur ve güneşe karşı kırmızı, kaşıntılı bir döküntü ile sonuçlanan bir reaksiyonla karıştırılmamalıdır. Bu aslında bir fotodermatit şeklidir (polimorf ışık püskürmesi).
Güneş koruma faktörü, Avrupa Komisyonu tarafından doğrulanmış ve geçerli kılınmış ve bu nedenle "resmi" sayılan bir yöntem kullanılarak belirlenir (Uluslararası Standart Yöntem ISO 24444:2010). Bu yöntem gönüllüler üzerinde gerçekleştirilir (yani in vivo) ve benzer bir ışık kaynağı (güneş simülatörü) kullanılarak güneşe maruz kaldığında cilde ne olduğunun bir "simülasyonundan" oluşur. Temel olarak, korumasız cilt ve belirli miktarda ürün (2 mg/cm2) ile korunan cilt üzerinde güneş yanığının gelişmesi için geçen sürenin bir ölçüsüdür.
Bu veriler istatistiksel hesaplamalar için temel alınarak kullanılarak ortalama SPF değeri elde edilebilir. SPF değeri ne kadar yüksek olursa, ürünün güneş yanığını önleme yeteneği o kadar yüksek olur. Bununla birlikte, herhangi bir güneş bakım ürününün sunabileceği korumanın bir sınırı vardır ve hiçbir ürünün UV ışınlarının oluşturduğu risklere karşı tam korumayı garanti edemeyeceğini unutmamak önemlidir. Bu özel konu hakkında ve güneş koruyucu ürünlerin sağlığın korunmasındaki önemi ile ilgili diğer birçok konuda olduğu gibi, Avrupa Komisyonu 2006/647/EC sayılı Tavsiye Kararı ile uluslararası bir otorite olarak görüşlerini yayınlamıştır.
Basit yönergeler sağlamak ve dolayısıyla SPF değerini belirtmek için kullanılan birçok sayıyı ortadan kaldırmak için Avrupa Komisyonu, bu değerlerin belirli koruma düzeyleriyle ilişkilendirilmesini ve her iki bilginin de ürün ambalajına dahil edilmesini önerir.
Tavsiye, maksimum 50+ SPF değerine izin verir ve ayrıca bir güneş bakım ürününün UV ışınlarından %100 koruma sağladığı izlenimini yaratan hiçbir iddiada bulunulmaması gerektiğini belirtir.
GENİŞ SPEKTRUMLU KORUMA
Solar eritem UVB ışınlarından kaynaklandığından, SPF göstergesinin yalnızca bu tür ışınlara karşı sağlanan korumayı ifade ettiği anlaşılmaktadır. Ancak bir güneş bakım ürünü sizi aynı zamanda cilt hasarından sorumlu olan UVA ışınlarından da korumalıdır. Bunu yapmak için ayrıca seçici UVA filtreleri içermesi ve böylece geniş spektrumlu koruma sağlaması gerekir.
UVA koruması, tüm güneş bakım ürünleri üreticilerine önerilen resmi bir yöntem kullanılarak yapılan denemelerle de belirlenir. Bununla birlikte, UVB korumasından farklı olarak, bu deneme bir laboratuvarda gerçekleştirilir ve bu da onu in vitro bir yöntem haline getirir (Uluslararası Standart Yöntem ISO 24443:2012).
Ancak bir güneş bakım ürünü ne kadar UVA koruması sağlamalıdır?
Bilimsel verilere göre UVA ışınlarına karşı koruma SPF değerinin en az 1/3'ü kadar olmalıdır. Güneş bakım ürünü bu gereksinimi karşılıyorsa, pakette dairesel UVA logosu bulunur.
GÜNEŞ FİLTRELERİ NASIL ÇALIŞIR?
Güneş filtreleri, aşağıdakileri içerebilen bir mekanizma yoluyla güneşin UVA ve UVB ışınlarını filtreleyen veya bloke eden maddelerdir:
- absorpsiyon, organik filtrelerde olduğu gibi, yani bir yayın enerjiyi absorbe etmesi gibi radyasyonun enerjisini etkili bir şekilde soğuran moleküller;
- parçacıkların minyatür aynalar gibi hareket ettiği mineral filtrelerde (örn. Titanyum dioksit) tipik yansıma/difüzyon.
Güneş filtreleri, Avrupa Birliği tarafından düzenlenen bileşenlerdir, yani güneş bakım ürünlerinde belirli sayıda filtreye ve yalnızca belirli konsantrasyonlarda izin verilir (referans için: Yönetmelik (EC) No.1223/2009, Ek VI).
Geniş spektrumlu güneş koruması, özellikle çok yüksek SPF'li, yani 50+ güneş bakım ürünlerinde, genellikle organik tip filtrelerin çoğunluğu ile birlikte UVA ve UVB filtrelerinin birlikte kullanılmasını gerektirir.
Bunun nedeni, izin verilen mineral filtrelerin- Titanyum dioksit ve Çinko oksit- ışığı yansıtan ve yüksek konsantrasyonlarda kullanıldığında güneş bakım ürününü daha yoğun hale getiren ve ciltte beyaz bir kalıntı bırakmasına neden olan beyaz tozlar olmasıdır (Titanyum dioksit de makyaj ürünlerinde kullanılan bir pigment).
İzin verilen tüm filtreler kullanım için güvenlidir ve aslında nanopartiküller veya nano filtreler şeklindeki mineral filtreler, izin verilen filtrelerin ek listesine yakın zamanda eklenmiştir.
Güneşten korunma ürünleri, yalnızca filtreleri değil, aynı zamanda hem ürünlerin kolay uygulanmasını ve ciltte hoş olmasını sağlamak hem de fotostabilite ve su direncini garanti etmek için yararlı olan diğer bileşenleri de içerir.
Günümüzde araştırmalar, yalnızca güneş ışınlarının ani etkilerinden koruma sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda cildi uzun süreli güneş hasarına karşı korumada da etkili olan güneş bakım ürünleri geliştirmeyi amaçlamaktadır.